29 Haziran 2013 Cumartesi

Porsche'ye LPG taktıran Türk!

İşte tüplü Porsche!
        Marmaris’te otel işletmecisi Ayhan Tevkur, akaryakıt fiyatlarının gittikçe artması ve aylık yakıt maliyetinin yaklaşık 1000 TL’ye ulaşması nedeniyle lüks aracı Porsche’ye LPG yakıt sistemi taktırdı.

Tevkur, 100 bin TL’ye aldığı 2006 model Porsche Cayenne S aracına bir süre benzin kullanarak bindikten sonra kilometre başına 1 TL yaktığını fark edince, yakıt sistemini LPG’ye dönüştürme kararı aldığını, Marmaris’teki bir firmaya sistemi monte ettirdikten sonra da çok rahatladığını söyledi. Tevkur, yakıt sistemini LPG’ye dönüştürdükten sonra kilometre başına 60 kuruş yaktığını belirterek "Yüzde 40-45 civarı bir tasarruf elde ettik. Tasarrufun yanında LPG çevreye de zarar vermeyen bir yakıt türü" dedi.
Lüks araca LPG yakıt sistemini takan işletmenin sahibi Recep Kurt ise "Eskiden insanlar lüks araçları için LPG dönüşümü yaptırmaya çekinirdi. Türkiye’de lüks araca LPG dönüşümü yapmak artık ayıp olmaktan çıkıyor" diye konuştu.





habertürk


Abdullah Öcalan'dan yeni mesaj

"Çözüm süreci çok fazla zamana yayılmamalı"



İmralı Adası'nda ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası çeken Abdullah Öcalan, Brüksel'de gerçekleştirilen, 'Barış ve Demokrasi Konferansı"nda okunan mesajında, gelinen aşamada PKK'nın kendi üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmiş olması nedeniyle ölümlerin durduğunu, geri çekilme aşamasının büyük oranda tamamlandığını söyledi. 

Öcalan, ikinci aşamaya geçildiğini belirterek, "Başbakan Erdoğan'ın 'silahlar sussun, fikirler konuşsun, siyaset konuşsun' söyleminin altının doldurulması gereken aşama da işte bu aşamadır" dedi.

Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine Ankara ve Diyarbakır'dan sonra Belçika'nın başkenti Brüksel'de gerçekleştirilen 'Barış ve Demokrasi Konferansı'na, Avrupa'da yaşayan Kürt dernek ve örgütlerin temsilcilerinin yanı sıra kapatılan DEP eski Milletvekilleri ve PKK'nın Avrupa sorumluları Zübeyir Aydar, Remzi Kartal ve BDP Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür de katıldı. Ankara ve Diyarbakır'daki konferanslarının sonuç bildirgelerinin okunmasından sonra, Abdullah Öcalan'ın mesajı okundu. Öcalan mesajda Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına kendisi ile İmralı Adası'nda yapılan görüşmeler ve müzakereler neticesinde başlattıkları yeni sürecin ruhuna uygun bir sorumluluk duygusuyla gerçekleştirilen konferansın, çözüme ciddi katkılarının olacağından şüphesi olmadığını söyledi.

"SÜREÇ FAZLA ZAMANA YAYILMAMALI"

Abdullah Öcalan mesajında, 'PKK adıyla tanımlayan bir grup insanın, 1970’lerde başlattığı direniş, çeşitli aşamalar halinde, büyük acılar ve kayıplar pahasına günümüze, gelip dayandığını' ifade etti. Bu çerçevede, Türk- Kürt ilişkilerinde yeni bir değişimle, artık bütün Ortadoğu’yu etkisi altına alacak bir barışı inşa etmenin zamanı olduğunu söyleyen Öcalan, şöyle dedi:

"Bizler Kürt özgürlük hareketi olarak buna samimiyetle inandığımız için, PKK’nın silahlı güçlerinin Türkiye sınırlarının dışına çıkarak çözüme fırsat tanımaları çağrısını yaptık. Gelinen aşamada PKK’nın kendi üstüne düşen sorumluluğunu ciddiyetle yerine getirmiş olması nedeniyle ölümler durmuş, provokasyonlara fırsat vermeden geri çekilme aşaması, büyük oranda tamamlanmıştır. Şimdi artık hükümete sorumluluğun düştüğü, ikinci aşamaya geçmiş durumdayız. Ben bu aşamaya dair görüş ve önerilerimi yazılı olarak devlete sunmuş bulunmaktayım. Başbakan Erdoğan’ın 'silahlar sussun, fikirler konuşsun, siyaset konuşsun' söyleminin altının doldurulması gereken aşama da, işte bu aşamadır. Herkesin demokratik siyaset hakkının güvence altına alındığı bir sistemi yaratmak için Hükümetin gerekli yasal anayasal düzenlemeleri yapması, bu sürecin en temel beklentisidir. Sürece dair güvensizlikleri derinleştiren söylem ve pratiklerden herkesin uzak durması, çözüm sürecini çok fazla zamana da yaymadan somut adımların pratikleştirilmesi elzemdir. Hükümetin demokratik siyaset kanallarını açmaması, demokratik siyasetten kaçması, bu çözüm sürecinin anlamına ters olacaktır."

Abdullah Öcalan mesajının sonunda, kendilerinin sabırla ve inatla demokratik siyaset kanallarının açılması için çaba sarf edip mücadele edeceklerini de ifade ederek, "Artık bütün dünya, başta Kürt halkı olmak üzere, ezilen, bastırılan ve yok sayılan tüm etnik ve inanç kimliklerini tanımak durumunda kalmıştır. Ancak bu tanıma durumunun evrensel hukuk çerçevesinde tanımlanması, halklarımızın dil ve kültür haklarından statü hakkına kadar, ekonomik-sosyal sorunlarının çözümünden eğitim ve sağlık problemlerine kadar, bütün sorunların çözümü için konferansınızın tutumu da, ön açıcı olacaktır" dedi.

habertürk

Hız limitini aşan yandı!

İşte yeni uygulama...


2013 yılının sonunda İstanbul'daki EDS sayısı, aktif hale getirilecek olan 116 adet yeni kamera ile 310'a çıkacak. Yollara 8 adet Hız Koridoru daha eklenecek. İstanbul'da sürücüleri ve hız limitlerini denetleyen Elektronik Denetleme Sistemi (EDS) Hız Koridoru Radar Sistemi genişletiliyor. İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'nün 2013 yılının başında E-5 Karayolu'nda Bahçelievler ve İncirli Mevkileri başta olmak üzere ana arterlere de yerleştirmeye başladığı sistem, 2013 yılının ilk beş ayında 200 bin 227 sürücüyü yollarda aşırı süratli seyrederken yakalayarak ceza kesilmesini sağladı.
SİSTEM İSTANBUL GENELİNDE YAYGINLAŞACAK
Ataköy Sahil Yolu, Bağdat Caddesi, Sarıyer, Kağıthane ve Dolmabahçe Tünelleri, D-100 Karayolu ile Vatan Caddesi'nde de uygulanan Elektronik Denetleme Sistemi Hız Koridoru Radar Sistemi, İstanbul genelinde yaygınlaştırılacak. 116 noktaya yeni EDS'ler kurulacak ve farklı kuralları ihlal eden sürücülere ceza kesecek olan kameralar yıl sonuna kadar aktif hale getirilecek.
EDS Sistemi içerisinde yer alan Hız Koridorları ise 2013 yılı içerisinde sekiz farklı noktaya daha yerleştirilecek. Sistem içerisindeki sekiz kamera, sadece hız denetimi yapacak. 2012'de EDS Sistemleri'ne 522 bin 624 sürücünün yakalandığı ve sürücülere 76 milyar 611 milyon 316 bin lira ceza kesildiği ifade edildi.

TRAMVAY YOLUNA 37 KAMERA
Sabah'ın haberine göre, ilk defa 2010'da pilot noktalar ile faaliyete geçirilen Hız Koridoru Radar Sistemi'ne, 2012'de 197 bin 383 sürücünün hız ihlalleri nedeniyle yakalandığı belirtildi. 2013 yılının ilk beş ayında ise 194 farklı noktada faaliyette olan EDS Sistemleri ile 200 bin 227 sürücüye toplam 29 milyar 2 milyon 721 bin lira ceza kesildi. Faaliyette olan 13 Hız Koridoru Sistemi ile 2013 yılında 44 bin 784 sürücüye 'Hız İhlalleri' gerekçesiyle 8 milyar 394 milyon 82 bin lira ceza kesildiği belirtildi. İstanbul'da 2007 yılından bu zamana dek aktif olan EDS'lerin 120'sinin sadece kırmızı ışık ihlallerini fotoğrafladığı ve sürücülere ceza kestiği bilgisine ulaşıldı. Sistem içerisindeki 37 kameranın ise Emniyet Şeritleri ile Tramvay Yolları'nı kontrol ettiği belirtildi.

ÖLÜMLÜ KAZALAR % 9 AZALDI
2013 yılının sonunda İstanbul genelinde toplam 310 EDS Sistemi ve sistem içerisindeki 21 adet Hız Koridoru aktif hale getirilecek ve belirlenen noktalarda sürücüler denetlenecek. Hız Koridoru Radar Sistemi'nin uygulanmaya başlaması ile birlikte son iki yılda hız ihlallerinden kaynaklanan ölümlü kazaların yüzde 9 oranda azaldığı, yaralanmalı kazaların ise yüzde 21'lik oranda düşüş gösterdiği ifade edildi.

habertürk

28 Haziran 2013 Cuma

Kedarnath tapınağı !

Himalayaların eteklerinde 130 yıl önce çekilen Kedarnath tapınağı Fotoğrafları
Himalayaların eteklerinde 3583 mt bulunan kedarnath tapınağının 130 yıl önce çekilmiş fotoğrafları...


MK




Beyazlı kadınlar

AK Partili kadın milletvekilleri 'Kırmızılı Kadın'a yanıt olarak beyaz giydiler


Ak Parti Koınya Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu, Ağrı Milletvekili Fatma Salman, Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç ile İzmir Milletvekili Nesrin Ulema, beyaz ceketli kıyafetleriyle Genel Kurul’a geldiler.
Salonda yan yana oturan AK Partili kadınlar, bu tabloyu görüntüleyen gazetecilere gülümseyerek poz verdiler. Meclis’te geçen hafta CHP grubuna katılan partili kadınların kıyafetleri nedeniyle de muhalefet kulisi kırmızı tonlara bürünmüştü.

posta

Altın çöktü!

İşte son durum...


Altın fiyatlarındaki düşüş son hız devam ediyor. Bir süredir 1200 doların Altının görülüp görülmeyeceği hakkında fikirlerin havada uçuştuğu Altın 1.180 dolara kadar geriledi. Böylece spot Altın 3 ayda yüzde 25 düşerek 1968 yılından bu yanaki en kötü çeyreklik performansı sergiledi. Altın günün ilk işlemlerinde 1.205 dolar seviyesinde tutunmaya çalıştı.


KAYIP NE KADAR?
Altın Fed Başkanı Ben Bernanke'nin para musluklarının kısılabileceği yönündeki açıklamasının ardından hızla değer kaybeteye başladı.  Açıklamanın yapıldığı 19 Haziran'dan bugüne Altın yüzde 15, başka bir değişle 200 dolardan fazla değer kaybına uğradı.


habertürk

27 Haziran 2013 Perşembe

Çılgın proje'nin güzergâhı belli oldu!

Nereden geçecek?


Çılgın proje Kanal İstanbul’un güzergâhı netleşti. Karayolları Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan haritaya göre Kanal İstanbul, Durusu bölgesinden başlıyor, Yassıören’den Kavaklı’ya iniyor.
İstanbul’da yaşayan milyonlarca kişinin merakla beklediği Kanal İstanbul projesinin inşa edileceği güzergâh netleşti. Karayolları Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan grafiğe göre Kanal İstanbulKanal İstanbul, kuzeyde Durusu bölgesinden başlıyor. Durusu’dan güneye doğru iniyor. Yassıören üzerinden güneyde Kavaklı’ya bağlanıyor.
7 KÖPRÜ OLACAK
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, eylülde yapılacak 11’inci Ulaştırma Şûrası için hazırlıklara başladı. Karayolları Genel Müdürlüğü, şûra için yapılan toplantılarda faaliyetleri hakkında ayrıntılı bir sunum yaptı. Kanal İstanbul projesine de yer verilen sunumda, projenin inşa edileceği güzergâh kaba hatlarıyla belirtildi. 
Sunuma göre; Kanal İstanbul , İstanbul’un kuzeyine inşa edilecek. Kanal İstanbul, Karadeniz kıyısında Durusu bölgesinden başlıyor. Durusu’dan güneye doğru iniyor. Yassıören’den de Kavaklı’ya doğru iniyor. Bu güzergâh üzerinden inşa edilecek kanalla Karadeniz, Marmara Denizi’ne bağlanıyor. Kanal İstanbul’da karşıdan karşıya geçiş için inşa edilecek köprü sayısı da büyük ölçüde netleşti. Ulaştırma Bakanlığı’ndan güvenilir kaynaklardan alınan bilgiye göre kanal üzerine 7 adet köprü yapılacak. Kaynaklar, Boğaz ile Silivri arasında yer alan doğubatı ekseninde hizmet veren karayolu ve demiryolu ağına işaret ederek, “Köprüler, bu ağı birbirine bağlayacak” dedi. Kanal İstanbul, Karadeniz’den Marmara’ya kadar bir uçtan bir uca toplam 56 kilometre olacak. Kanal üzerine 7 köprü inşa edilmesi halinde, iki köprü arasındaki mesafe 8 kilometre olacak.
YATIRIM TUTARI 5.5 MİLYAR LİRA 
Karayolları Genel Müdürlüğü, karayolları ve köprüler için proje çalışmalarına başladı. Ulaştırma Bakanlığı kaynakları, yatırım tutarı 5-5.5 milyar TL olan projede parçalı ihaleye çıkılabileceğini söyledi.
ÇİN'İN ÇILGIN PROJESİ 2014 YILINDA BAŞLIYOR
HKND Group'un sahibi Çinli işadamı Wang Jing, 40 milyar dolar harcanacak Nikaragua Kanalı projesine 2014 yılında başlayacaklarını söyledi. Projeyi Çin'in uluslararası ticaret yollarında bir alternatif yaratmak amacıyla hazırladığı, 40 yaşındaki Wang Jing'in projenin görünen yüzü olduğu iddia edilmişti. Wang Jing düzenlediği basın toplahtısında bu iddiaları yalanladı.
220 KİLOMETRE OLACAK
Nikaragua’da yapılacak kanalın uzunluğu yaklaşık 220 kilometre olacak. Kanalın 6 yılda tamamlanması hedefleniyor. Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanusu bağlayacak kanal için Nikaragua'yı doğudan batıya kesen 5 rota üzerinde duruluyor.


HABERTÜRK

Hamamböceğinin adı yakında değişebilir

Hamamböceği oyun konsoluyla kontrol edildi. Deprem gibi felaketlerde canlı bulmak için çalışacak...


ABD’nin Kuzey Carolina Üniversitesi’nin Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Departmanı’nda görev yapan Prof. Dr. Alper Bozkurt, Microsoft’un oyun konsolu Kinect’i kullanarak, uzaktan gönderdiği sinyallerle hamamböceğini yönlendirmeyi başardı. Sistem şöyle çalışıyor:Hamamböceğinin sırtına tıpkı bir sırt çantası yerleştirir gibi 0.7 gram ağırlığında mikro işlemcili aygıt, anten ve algılayıcılar bağlanıyor. Hamamböceğinin doğal yürüyüşü, anten aracılığıyla gönderdikleri sinyallerle yönlendiriliyor. Böceğin bir tarafından gelen uyarıcı sinyalle onu diğer tarafa gitmeye zorlayarak bu yönlendirme yapılıyor. Bu biyobotlar, deprem gibi felaketlerde canlı bulmak için çalışacak.


habertürk


24 Haziran 2013 Pazartesi

'Dadaşlar burada çapulcular nerede?'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum'daki İstasyon Meydanı'nda düzenlenen "Milli İradeye Saygı Mitingi"nde konuştu.


Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle. 
"BURADAN SİVAS'A GİDEBİLİRİZ"
Kardeşlerim, Kafkas cephesinin, doğu cephesinin, Allahuekber Dağları'nın tüm şehitlerine, Kazıım Karabekir'e buradan bir kez daha rahmet niyaz ediyorum. Tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun, mekanları cennet olsun.
Bugün burada niye toplandığımızı biliyorsunuz değil mi? Bunun bir anlamı var. Samsun'dan Erzurum'a... Olur ki buradan Sivas'a gidebiliriz.
Bundan yüz yıl önce Erzurum işgal edildiğinde tüm Türkiye'yi hüzün kaplamıştı. Ama o günlerde sadece bu millet değil, tüm dünya müslümanları gözyaşı dökmüştür. Bu gece Berat gecesi. Berat gecesinin gündüzünde sizlerle bir aradayız. Anlamlı bir gün. Çünkür Erzurum Mülki İslam'ın kilididir. Ehli İman'ın muhafızı, kalesidir.
"OYUNU MİLLET BOZAR, FİNALİ SANDIK YAZAR"
100 yıl önce nasıl dünyadaki tüm müslümanlar ellerini bizim için semaya açtıysa bugün de dünyadaki kardeşlerimiz bizim yanımızda. Gezi yalan hedef talan. AK Parti iktidarıyla talanları bitmişti. Oyunu millet bozar, finali sandık yazar. Eğer yüreğiniz varsa, dürüstseniz, demokrasiye, milletin iradesine inancınız varsa 8 ay sonra buyrun sandığa. Orada herkes boyunun ölçüsünü alır. Siz bizi iktidar yaptınız ancak siz indirirsiniz. Biz iki güç tanırız. Bir hak, bir de halk. Onun dışında güç tanımayız.
Çok uzak diyarlardan bize desteklerini gönderenlere biz de Erzurum'dan sesimizi göndereceğiz. Erzurum, demokrasiye sahip çıkıyor muyuz, sandığa sahip çıkıyor muyuz? Bizimle misin Erzurum? Bir miyiz, beraber miyiz, kardeş miyiz, hep birlikte Türkiye miyiz Erzurum? Halep oradaysa arşın Erzurum’da… Dadaş, sen burada olduğun müddetçe, sen böyle yiğit olduğun müddetçe Allah’ın izniyle bu ülkeye hiç kimse dokunamaz.
Erzurum’da yer Allahü ekberdir, gök Allahü ekberdir, dağ Allahü ekberdir. Bu Allahü ekberi hiç kimse sarsamaz.
DADAŞLAR BURADA, ÇAPULCULAR NEREDE
Kardeşlerim onlar varsınlar tweetlerle, facebooklarla saldırsınlar. Benim vatandaşımın iradesi var, iradesi. Bunlar önce milli iradeye saygı duymayı öğrenecekler. Öyle Taksim Meydanı'nda Gezi'yi bahane ederek ortaya çıkanlar bunun cevabını sandıkta alacaklar.
(Çapulcular nerede, Dadaşlar burada sloganı üzerine) Ön taraf duymuyor tabii. Dadaşlar burada, çapulcular nerede sloganı atıyorlar. Hepsi bir araya gelsin, üzerimize yürüsünler. Allah'ın izniyle biz ya fettah der bu oyunu bozarız.
Millet en başından itibaren bu oyunu gördü ve bozdu. Bunlar milletin hiç sesi çıkmayacak sanıyordu. Çünkü bunlar, her zaman milleti aşağıladılar, koyun, göbeğini kaşıyan adam, makarnacı, kömürcü dediler.

O ASKERLER CAMİDE İÇKİ İÇMİYORLARDI
Kurtuluş Savaşı'ndaki askerleri camide içki içmiyordu,  Türk Bayrağı yakmıyorlardı. Tam tersine Türk Bayrağı için canlarını ortaya koyuyor, hatta Yunan Bayrağı'nı bile yerden alacak kadar vakar gösteriyordu. Kurtuluş Savaşı'nın askerleri kendi halkına savaş açmıyorlardı, kendi polisine saldırmıyor, halkıyla, milletiyle, kardeşiyle istiklale ve istikbale yürüyordu.

Kurtuluş Savaşı'nın askerleri kendi ülkelerini, şehirlerini yakıp yıkmıyordu, tam tersine yakıp yıkanlarla mücadele ediyordu. Şu Taksim meydanına çıkanlar, İzmir'de, Ankara'da parti teşkilatımıza varıncaya kadar kamu binalarını yakan bu vandallar, bu barbarlar, bu insanlıktan nasibini almamış olanlar değil mi?

DADAŞLAR BUNLARIN ADRESİNİ ŞAŞIRTTI
Ben burada gençliğimize bir şey hatırlatmak istiyorum. Bu oyuna çok kötü geldiniz, sizi çevre diye, yeşil diye aldattılar. Sizi kullandılar. Şimdi karşımda binlerce genç var. Bu gençler kimin genci? O tweet atanlar, faceboklarda dolaşanlar, televizyonlarda yorum yapanlar bu gençleri nereye koyacak söyler misiniz? Oralarda yürüyen halk peki burası ne? Burası halk değil mi, millet değil mi? Dadaşlar bunların adresini şaşırttı.
İstiklal Savaşı'ndaki askerlerimiz hiçbir zaman işgalcilerin yanında durmuyordu. Milletiyle birlikte işgalcilere karşı canlarını ortaya koyuyorlardı. Yapılan Kurtuluş Savaşı'nın aziz şehitlerine, gazilerine çok büyük hakarettir bu yaptıkları. Gazi Mustafa Kemal kendi halkını, kendi ülkesini gidip de başka ülkelere şikayet eden, oralarda ağlayan bir lider değildi.
HER FIRSATTA TÜRKİYE'Yİ ŞİKAYET ETTİLER
Bu genel müdür bizi Almanya'ya, Hollanda'ya şikayet ediyor. Senin zerre kadar ferasetin varsa millete git. Millet sana bakalım ne diyor? Onun için de 8 ay var. Sandık gerçeği meydana çıkaracak. Ne diyeceksen orada de. Şimde CHP ne diyor, 'Biz Atatürk'ün partisiyiz' diyor, 'Biz Cumhuriyet'in en eski partisiyiz' diyor. Peki yaptıkları ne? Her fırsatta Türkiye'yi bazı ülkelere şikayet ediyor.

Atatürk'ün partisi dedikleri partiyi Türkiye düşmanlarıyla işbirliği yapan bir konuma düşürdüler. En azılı terör örgütlerine kol kanat gerdiler. Taksim Meydanı'nda Atatürk Kültür Merkezi var. AKM'de teröristlerin pankartlarıyla, illegal örgütlerin, legal örgütlerin Başbakan'a hakaret içeren o paçavralarla onu yanyana koydular.

BÖLÜCÜLERLE TÜRK BAYRAĞI YANYANA
Cumhuriyet Anıtı'nda yine aynı şekilde bölücülerle Atatürk'ün posterini ve Türk Bayrağı'nı yanyana koydular. Nerede o ulusalcılar? Nerede bu CHP'liler? Niye bunları indirmediler. Orada üç gün dört gün beş gün burada kaldılar. Baktım orada hala duruyorlar. İçişleri Bakanıma '24 saat içerisinde Atatürk Kültür Merkezi'ni temizleyeceksiniz' dedim. 'Meydanı ve anıtı temizleyeceksiniz arkasından da Gezi Parkı'nı temizleyeceksiniz' dedim. Diyorlar ki 'Polise talimatı kim verdi?' Ben verdim. İşgal kuvvetlerini izleyecektik. Dünya zil takıp oynasın diye bunu mu seyredecektik.

Şimdi Gezi Parkı'nı benim vatandaşlarımın hepsi gezecek. Benim gençliğim, çocukluğum oralarda geçti. Kusura bakmasınlar oralar belli bir grubun parkı değildir. Tüm halkındır, turistler buraları gezmeli. Dün yine böyle bir şeye tevessül ettiler.
PEKİ CHP NE YAPTI SADECE SEYRETTİ
Kimsenin kamu düzenini bozmaya hakkı yoktur. Bu ülke demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir.  Sevgili kardeşlerim Avrupa Parlamentosu'ndan bize saldıranlara 'önce siz Yunanistan'a bakın, İngiltere'ye bakın, Fransa'ya bakın, bütün oralarda polis ne yapıyor görün. Bize böyle saldırmanızı biz yemeyiz' dedim. Ankara'da Türk Bayrağı'nı yaktılar, CHP ne yaptı, sadece seyretti.

CHP'nin milletvekilleri benim polisime maalesef ana avrat küfretti. Evet, kayıtları var elimde. Bir CHP'li oradaki gençlere para dağıtıyor. Şimdi yine terbiyesizce dadaşların bu meydanı parayla doldurduğunu söylüyorlar. Ya sen AK Parti'nin burada yaptığı mitingleri izlersen buranın her zaman nasıl dolduğunu zaten görürsün. Bunlar şecaat arzederken sirkatini söyleyenlerden.

BU GENEL MÜDÜR SESİNİ ÇIKARDI MI?
Buradan sesleniyorum, Reyhanlı'da 53 kardeşimizi şehit eden caniler bunların mihmandarları çıktı. Dünya 53 vatandaşımız orada şehit edilirken sesini çıkardı mı? Avrupa Parlamentosu sesini çıkardı mı? Bu genel müdür sesini çıkardı mı? Çıkarmadı. Bu işin içinde olan mihmandarların bunlarla ilişkilerini en kısa zamanda açıklayacağız inşallah. Bir şikayetin varsa gel şikayetini millete yap. Bak Erzurumburada, dadaşlar burada.

Söyleyeceğin bir şey varsa Almanya'ya, Hollanda'ya, İsrail'e, Suriye'ye değil, Erzurum'a söyle. Bunların tarihleri boyunca milletle işleri olmadı. Bunlar millete rağmen işbaşında oldular. CHP'nin tarihine bakın, tek partili dönemin dışında tek başına iktidarda göremezsiniz. Hep yamalı bohça gibi kurulmuş koalisyon hükümetlerinde bunlar sadece orada bir yamadır. Tek başına gelemediler. Onun için sandıktan çıkamıyorlar, bu yollarla çıkmayı deniyorlar.
CHP İLE MHP İFTİRA ÜRETİYORLAR
Şimdi CHP göstericilerin arkasına saklanıyor. Yaptıkları polise ağır hakaret. Şimdi bu CHP çözüm sürecinin karşısında değil mi? Müzakere, pazarlık diye sürekli MHP ile iftira üretiyorlar. Hakkari'de bir tek Türk Bayrağı dalgalandırmayan CHP son olaylarda terör örgütüyle elele kolkola fotoğraf çektirdiler. Terör örgütünün paçavralarına sahip çıktı. Polise şiddet uygulayanların sırtını sıvazladı. Terör örgütlerinin paçavraları ile Türk Bayrağı'nı yanyana salladı.

Bugün Erzurum nasıl tek yürekse inanın Türkiye'de tek yürek. 76 milyon günlerdir bu barbarlığı, bu yağmacılığı, bu şiddeti hep ibretle izledi. 76 milyon bu çirkin manzaraları çok ciddi rahatsızlık içinde izledi. Türkiye kazanmadı, maalesef bu eylemler içinde kaybetti. Ekonomik olarak turizm olarak, uluslararası gücünde kayba uğradı. Bu eylemlerden dolayı başkaları kazandı.

GENÇLER BU OYUNU ARTIK GÖRÜN
Kim kazandı, faiz lobisi, bazı uluslararası sermaye çevreleri, Türkiye'nin rakipleri kazandı. Şu anda Brezilya'da aynı oyunu oynuyorlar. Farklı oyunlar altında Brezilya'ya zarar vermek istiyorlar. Benim milletim bu oyunu da gördü. Ancak sokaktaki gençlerin bu oyunu görmelerini, evlerine dönmelerini, Türkiye düşmanları adına taşaronluk yapmaktan artık vazgeçmelerini istiyorum.

GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ ÇEVRECİLİK DEĞİL
Mustafa Kemal'in askerleriyiz diye sokağa çıkan, faiz lobilerin ücretsiz gönüllü askerliğini yapıyorlar. Bunun son bulmasını istiyoruz. Polise karşı saldırıların, hukuksuzluğun, ahlaksızca hareketlerin artık son bulmasını istiyoruz. Komşuyu rahatsı eden tencere tava var ya, nedir bu iş? Bu çevre, gürültü kirliliğinden artık vazgeçmelisiniz. Taksim Meydanı'nda Gezi Parkı'nda yeşili çevrecilik adına yaparken, unutmayın ki gürültü kirliliği de, görüntü kirliliği çevrecilik değildir.
Özellikle Türkiye'de Alevi-Sünni gerilimi oluşturmak isteyen alçaklara karşı herkesin azami uyanık olmasını istiyorum. Hem CHP Genel Başkanı hem de onun hemşerisi olan milletvekili sabah akşam bir gerilim çıkarmak için çok tehlikeli provokasyon yapıyorlar. Alevi kardeşlerim lütfen bu oyuna gelmesin. Ülkemdeki tüm Aleviler'e sesleniyorum. Dersim katliamında iktidar hangi partiydi? CHP'ydi. CHP'nin iktidar olduğu dönemde böyle bir katliam gerçekleşti.
BEN BAŞBAKAN OLARAK ÖZÜR DİLEDİM
Bugüne kadar CHP bu katliamdan dolayı özür diledi mi? Ama Tayyip Erdoğan bir başbakan olarak özür diledi. Benimle alakası yok. Özür diledik de ne oldu? Yine bakıyorsunuz aynı terane devam ediyor. Kılıçdaroğlu çıkıp da kendi partisinin içinde birbirleriyle dalaştılar ama özür dileyemedi. Bunu ben Alevi kardeşlerimin bilmesini istiyorum. Bu oyunu bozmanız lazım.
Bazı uluslararası güçlerin buradaki medya kuruluşlarını kullanarak yaptıkları oyunları herkes görsün. Biz bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Birlikte kurduğumuz ve bugünlere getirdiğimiz bu ülkeyi inşallah hep birlikte yarınlara taşıyacağız. 30 yıldır devam eden terör bitme noktasına geldi. Çarşamba günü Akil İnsanlar'ın yaptığı çalışmaların finalini yapacağız. İnşallah oturup ilk değerlendirmeye yapacağız.
BAŞINIZI ÖNE EĞECEK BİR ŞEY YAPMAYIZ
Aylardır kötü haberler, şehit haberleri, saldırı haberleri, son helikopter olayının dışında almadık. Türkiye'nin her yanında baharla birlikte çok güçlü kardeşlik filizleri yeşerdi. Artık Cudi dağlarının eteklerinde piknik yapan kardeşlerim var. Bu kardeşliği hep birlikte yaşatacağız. Erzurumlular'a şunu söylemek istiyorum, biz sizin başınızı öne eğecek hiçbir şey yapmayız. Şu Allahüekbar dağlarında yatan şehitleri incitecek hiçbir şey yapmayız.

Çözüm süreci boyun eğme asla değildir. Bu çözüm sürecinde milli iradeye saygının ne olduğunu göstermek istiyoruz. Çözüm süreci şiddetin sona ermesi, sorunların şiddetsiz bir ortamda insanca konuşulması sürecidir. Türkiye'de demokrasi ve ekonomik büyümenin önünde tek engel kalmıştı o da terördü. Şimdi biz Allah'ın izniyle terörü artık Türkiye'nin gündeminden çıkarıyoruz

BAYRAĞIN YANINA ONU DA ASABİLİRSİNİZ
Evinize Türk bayrağı asın. Ama üzerinde herhangi bir sembol olmayan Türk bayrağı asın. Ama üç hilali de açarız derseniz o da Osmanlı’nındır onunla da gurur duyarız.

DAHA FAZLA DEMOKRATİK REFORM YAPACAĞIZ
Bundan sonra çok daha fazla demokratik reform yapma imkanımız olacak. İnşallah ekonomi bundan sonra çok daha farklı şekilde gelişecek. Hızlı ve istikrarlı şekilde büyüyecek. 21. yüzyıl bir Türkiye yüzyılı olacaktır. 2023 hedefleri inşallah tutturulacaktır. Ama bunu birlikte yapacağız. Şimdi Mart 2014 değil mi? Durmak yok, yola devam. Taksim Meydanı'nda birileri duruyormuş, onlar varsın dursunlar. Ama bize durmak haram. Onlar zaten hep durdular.
Allah yar ve yardımcınız olsun, gününüz bereketli geleceğiniz aydınlık olsun. Erzurum dualarını bizden eksik olmasın ve leyleyi Berat'ınız mubarek olsun.

habertürk

19 Haziran 2013 Çarşamba

Tuvalet kağıdı rulosunda başlayan sanat!

İnsanlar yaratıcılıkta sınırları zorluyor. Birbirinden farklı pek çok ilginç tasarımları hayretler içerisinde izliyoruz. Ama bu seferki daha da ilginç…

Anastassia Elias isimli Fransız sanatçı kimsenin aklına gelmeyecek bir malzeme ile sanatseverleri yine hayretler içerisine düşürdü. Yıllardır en az malzeme ile sanat üretmeye çalışan Elias’in bu sefer kullandığı malzeme ise: Tuvalet kağıdı rulosu…

Tuvalet kağıdı rulolarından bambaşka dünyalar yaratan Elias, aylarca uğraştığı bu çalışması ile geri dönüşümün önemini vurgulamak istiyor. Sanatçı kağıtları dönüştürmek ve şekil verebilmek için sadece cımbız kullandı. Tamamen gerçek hayattan yansımalarla karşılaştığımız bu eserlerin sabır ve beceri gerektiren bir iş olduğunu bir kere daha görebiliyoruz.






habertürk

15 Haziran 2013 Cumartesi

Holding gibi cezaevi

Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda cezalarını çeken 350 hükümlü, 22 iş kolunda çalışarak üretim yapıyor


Kent merkezindeki 8 bin dönüm arazi üzerine kurulu olan Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlüleri mesleksahibi yapmak için başlatılan uygulamada mobilyaatölyesi, demir atölyesi, et kombinası açıldı. Ayrıca büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık da yapılırken gül, elma ve ceviz bahçeleri de kuruldu.
Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Murat Yılmaz, atölye ve bahçelerde cezaevinde bulunan 350 hükümlünün çalıştığını, Türkiye genelindeki birçok ceza infaz kurumu ve resmi kurumların ihtiyacının karşıladığını söyledi.
DIŞARI ÇIKTIKLARINDA İŞ BULMA İMKANI SAĞLANIYOR
Murat Yılmaz, burada çalışan hükümlülerin işsiz olarak kuruma geldiğini, hükümlülere istihdamı sağlanarak mesleki eğitimler yönünden, eğitimler verilip dışarı çıktıklarında rahatlıkla iş bulma imkanının sağlandığını kaydetti.
Yılmaz, "Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumunda 22 iş kolunda faaliyet göstermekte olup bunların başındatarım, hayvancılık, mobilya atölyesi, demir atölyesi, kesimhane, terzihane ve döşeme atölyeleri gelmektedir. Bu atölyelerimizde kesimhane bölümünde ortalama 100, mobilya atölyesinde 50, demir atölyesinde 50, ziraat ve hayvancılık kollarında 150 hükümlüye kadar istihdam sağlanmaktadır.
Burada çalışan hükümlülerimizin işsiz olarak kurumumuza gelen hükümlüler istihdamı sağlanarak mesleki eğitimler yönünden, eğitimler verilip dışarı çıktıklarında rahatlıkla iş bulma imkanları sağlanmaktadır. Duran hükümlülerimizin de eğitim ve öğretim yönünden de yeterli okuma yazmayı bilmedikleri takdirde okuma yazma eğitimi; üniversite, ilk, orta ve lise eğitimlerine devam etmek istedikleri takdirde özgün ve yaygın olarak eğitimleri verilmektedir" dedi.
SİGORTA GİRİŞLERİ DE YAPILIYOR
Hükümlülerin belli bir ücret ve herhangi bir olumsuzluğa karşı sigorta girişlerinin yapıldığını anlatan Murat Yılmaz, "Kurumlarımızda hükümlülerimizle birlikte yapılan bu üretimler özellikle mobilya demir atölyelerinde Türkiye genelinde adliye ve ceza infaz kurumlarının tefrişatında kullanılmaktadır. Kesimhane bölümlerinde yine Türkiye geneli tüm ceza infaz kurumları ve birçok resmi kurumun et ihtiyacını karşılamaktayız. Mevcutta kurulan kesimhanenin hem Niğde açısından köylünün yetiştirmiş olduğu buzağıları alarak yetiştirmek, gerekse kendi besimizi yaparak hem Niğde ve çevresine hem de hükümlü istihdamı açısından kurumumuza yarar sağlamaktadır" diye konuştu.
Hayvancılık ve sanayi ürünlerinin yanında tarımsal alanda da hükümlü istihdamı olduğunu belirten Murat Yılmaz, şunları söyledi:
"Ayrıca kurumumuzda 117 dekar alanda bodur elma bahçesi mevcut olup 250 dönümlük alanda da ceviz bahçesi çalışması yapılmaktadır. Zirai anlamda kendi besimiz anlamında kaba yemimizi de kendimiz üretmekteyiz. 500 dekar alanda da hayvan yemi olarak mısır, yonca ve benzeri ürün yetiştiriyoruz."



posta


Kayıp yüzük yılanın boynunda bulundu

Adana'nın Kozan ilçesinde bir kişinin 2 ay önce kaybettiği yüzük, itfaiye ekiplerinin evde yakaladığı 1,5 metre uzunluğundaki yılanın boynunda bulundu



Emine Elbüken (40), Cumhuriyet Mahallesi Saraçoğlu Sokak’taki evinde yerde bulduğu poşeti almak isterken yılanın üzerine bastı. Yılanı görünce korkup dışarıya çıkan Elbüken, durumu eşi Şenol Elbüken’e bildirdi.
Haber verilmesi üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yaklaşık 1,5 metre uzunluğundaki yılanı uzun uğraş sonucu evin koridorunda ağ atarak yakaladı.
Bu arada, yılanın boynunda bir erkek yüzüğü olduğu görüldü. İtfaiye ekiplerinin yılanın boynundan çıkarttığı yüzüğün Şenol Elbüken’in yaklaşık 2 ay önce kaybettiği öğrenildi.
Yılan yakalandığı için mutlu olduğunu belirten Elbüke "Bu sayede kayıp yüzüğü de bulduk. Yüzük yılanın başına geçmiş çok şaşkınım" diye konuştu.

posta

İyi temizlemiyor diye...

Adana'da Mehmet Kaygusuz, ev temizliğini beğenmediği eşi Dudu Kaygusuz'u döverek hastanelik etti




Olay, bugün sabah merkez Çukurova İlçesi’nin Huzurevleri Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre Mehmet Kaygusuz, temizlik yapan eşi Dudu Kaygusuz’a, "Sen ne biçim ev temizliyorsun? Böyle temizlik yapılmaz" diyerek yaptığı temizliği beğenmediğini söyledi.
EŞİNE TEKME YUMRUK SALDIRDI
Dudu Kaygusuz da "Ev zaten temiz, sana da bir şey beğendiremiyorum" diyerek tepki gösterdi. Kaygusuz, eşinin elinden temizlik bezi ve süpürgeyi alarak kirli olduğunu iddia ettiği odaları silmeye başladı. Bu yüzden çıkan tartışma kısa sürede alevlenince Mehmet Kaygusuz, eşine tekme yumruk saldırdı.
Aldığı darbelerle yere düşen Dudu Kaygusuz, başından yaralandı. Kaygusuz, eve çağrılan ambulans ile Doktor Aşkım Tüfekçi Çukurova Devlet Hastanesi’ne götürülürken Mehmet Kaygusuz ise kaçtı.
Kaygusuz tedaviye alınırken çiftin çocukları, "Annem ile babam her fırsatta kavga eder oldular. Babam annemin yaptığı temizliği beğenmez, ev temiz olduğu halde, kendisi temizlik yapar. Temizlik yüzünden başlayan tartışma, bugün de ’Bu eve senin akrabaların gelmeyecek, benim akrabalarım gelecek’ tartışmasına dönüşmüş" dedi.

posta

Dünyanın en güçlü 10 ordusu

Türkiye listede yer alıyor mu?

Global Firepower' hazırladığı listeyle, dünyanın engüçlü 10 ordusunu sıraladı. Sıralama yapılırken savunma bütçeleri, personel sayısı, iş gücü ve araç sayısı gibi kriterler göz önüne alındı.
10 BREZİLYA 
9 İTALYA
8 GÜNEY KORE 
7 ALMANYA
6 FRANSA
5 İNGİLTERE
4 HİNDİSTAN
3 ÇİN
2 RUSYA
1 ABD 

haberturk

ETKİ TEPKİ YASASI

                 Herkesin bildiği o meşhur yasa ; Newton'un 3. yasası. Etki-Tepki yasası, Her kuvvete karşılık, her zaman eşit ve ters b...