MOTİVASYON |
Peki bunları neden yapmayız daha doğrusu kendi tabirimizle yapamayız. Şöyle bir şey diyeyim, bunu yapamıyorum deme şansınız yok, en basitinden sigarayı bırakmayı bir türlü yapamayan birisi için şu anektodu söyleyebilirim ; hatırlıyorum bir tanıdığım çok öksürdüğü için hastaneye gitti, doktor akciğer filmine göre yorum yapacağını ,akciğer filmi geldiğinde ciğerinde küçük bir hava kabarcığı gibi su topladığını sigarayı bırakmasını aksi taktirde bu sorunun ilerde kansere çevirebileceğini duyduğunda o gün sigarayı bıraktı. Acaba harekete geçmek için bu mu gerekiyordu. Bir örnekte futbol takımlarından bahsedecek olursak; durum 0-0 dır kesin yenmek gerekir ama siz sanki beraberliğe razı gibi oynarsınız ve beklemediğiniz bir anda gol yersiniz, bu sefer yenmek için artık iki gol atmanız gerekmektedir, bütün oyuncularda artık bir hareketlenme başlar. Zorda olsa maçı kazanırsınız ama şunu söylemek istiyorum. Harekete geçmek için illa doktorun size ilerde kanser olabilirsin demesi mi ya da oyunda koşmak, çabalamak için gol mü yemeniz gerekir? Tabi bu ataletten kurtulmanın felaket yöntemleri. Bunların iyi diyebileceğimiz örnekleri de olabilir. Kaybedeceği her kilo karşılığında 500 TL alacak olan biri zayıflamak için daha çok gayret gösterecektir. Veya yemek yemeden önce ellerini yıkaması için çocuğunuza 10 TL verdiğinizde yemeklerden önce ellerini yıkamayı daha çok yapacaktır. Ama neden bu felaketler ve bu ödüllerle harekete geçelim? Zaten yapacağımız şeyin kendimiz için yaralı olacağını, bize sağlayacağı mutluluğu bilirken neden bir felaketi veya bir ödülü bekleyelim. İşte aslında ataleti yenmek burada başlıyor. Ataleti yenmek için kendimizi harekete geçireceğimiz bir güç gerekir ama bu ne bir felaketle ne de bir ödülle olacak bir güç olmalı, tamamen kendi öz irademizle ve tamamen kendi gücümüzle olmalı. Yine tekrarlıyorum ilk yapmamız gerekenler önce hayallerimizi kurmak ( ama gerçekleşmesini istediğimiz hayalleri kurmak ) ve bu hayallerinin nasıl yapılacağını planlamak ve daha sonra atalet halinden kurtulup hareket haline geçmek.
Kendimizi harekete geçirmek diyoruz, peki bu nasıl olacak ? Her insanın belli zamanlarda belirli işlerde coştukları, sevinçlerinin doruğa çıktığı ve bu anların gerçekleşmesini sağlayan olaylar olmuştur. Sizde o anları düşünerek kendinizi hayalleriniz üzerinde isteklerinizi arttıracak şeyleri bularak kendi kendinize bir itici güç oluşturabilirsiniz. Kendinize sürekli " ben bu hayali gerçekleştirmek istiyorum " diyerek , içinizdeki hareket isteğini arttırabilirsiniz. Tabi bu coşkuyla olacağı gibi kendimizi azarlayarakta yapabileceğimiz bir şeydir. Ama şu unutulmamalıdır ki eğer her kötü sonda ( yani atalet halinin geri gelmesinde ) kendimizi azarlıyoruz ve bu azarlamalar belli bir sayıya ulaşmışsa artık uygulamada bir hata yapmışız anlamına gelir ki bu hayallerimize giden yolu değiştirmemiz gerektiğini gösterir. Bazı kişiler kendi kendini motive etmek için çeşitli yöntemler denerler, bu biraz önce belirttiğimiz gibi sürekli kendimize tekrarlayacağımız şeyler de olabilir, her sabah kalktığımızda görebileceğimiz bir yere motive edecek kelimeler, cümleler ya da fikrini beğendiğiniz bir düşünürün, yazarın cümlesini eklemekte olabilir. Dikkat edin burada her zaman kendimiz kendi isteklerimiz için çalışıyor yani bir bakıma kendimizi tanıyoruz. İnşallah başka bir yazımızda kendi kendimizi tanımayla ilgili bir yazımız da olur.
1) O işi yapması gerektiğinden veya mecbur kaldığından... Bu sevmeyerek çalıştığı iş olabilir, mecbur para kazanması gereklidir ve o işi yapması gerekiyordur. Burada sevmediğini yapmaya mecbur kişilerden önce verilmesi gereken en önemli örnek kesinlikle devlet dairelerinde çalışanlar olmalıdır. Tabi yazdıklarım herkes için geçerli değil genelleme yapmıyorum yani ama devlet dairelerindeki işlerin yavaşlığı, işleyiş biçimi galiba bize bunu gösteriyor. Yapılan işin garantisi vardır, kovulmazsınız ve işi sizin istediğiniz zamanda bitirmek istersiniz.
2) O işi yapmak istediğinden ..... Bu kısım hayallerimizin olduğu kısım, bu işi kişi yapmak zorunda değildir ama kendi geleceği olsun, kendi hayalleri olsun yapması gerekiyordur tabi konumuzla alakalı olarak o kişide atalet olduğundan bir türlü yapamıyordur.
Bu iki iştede atalet kavramı çok önemlidir aslında , ama kişi ilk önce 2. işte kendisine şunu sormalıdır ( 1. işi söylemiyorum çünkü onu zaten yapması gerekiyor ). " Gerçekten bu işi yapmak istiyor muyum? " Elbetteki istiyordur ama burada şu var , a) yapmayı istemek b) yapmayı istememek . Bizim işimiz a maddesinde yani yapmayı isteyen kişidedir, yapmayı istemeyen kişi zaten hayallerini gerçek anlamda şekillendirmek , gerçeğe dönüştürmek istemiyordur. Bu kişiler için yapabileceğimiz bir şey yoktur ve bu kişiler genelde bir felaketten sonra akılları başlarına gelecektir. Hazırladığımız planlar dahilinde her zaman şu önceliklerle gitmeliyiz. Gerçekleşmesini istediğimiz HAYAL'lerimizi kurmak ve o hayallerimizi gerçekleştirmek için planları yapıp bir an önce harekete geçmek. Uygulamadaki hatalarımızı görmek ve taktik değiştirerek hayallerimizden vazgeçmemek. Ve burada en önemli şey kendimizi ateşlemek için yapacağımız MOTİVASYON ...
Yapmamız gerekenler hiç yılmadan hayallerimizi gerçekleştirecek yollarda yürümektir. Bu yolda eminim ki en iyi söylenecek kelimeler ; MOTİVASYON , ERTELEMEMEK ve HAREKETE GEÇMEK olacaktır. Burada Atatürk'ün çok güzel bir sözünü paylaşmak isterim
"Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar "